Efes Antik Kenti nerede, yol tarifi için Tıklayınız

Efes Antik Kenti Selçuk ilçesindedir Aydın'ın Selçuk ilçesindedi. Organize turlarla buraya gelinebildiği gibi özel arabanızla da gelebilirsiniz. Alt kapı ve üst kapı olmak üzere iki ayrı noktadan giriş yapılabilmektedir. Müzekart geçerlidir. Hz Yahya'nın Hz Meryem'i buraya getirmesi, kilisesi,ve İncil'in ana bölümü ve özü olan Yuhanna incilini Selçuk'ta yazması bu bölgeyi kutsal kılıyor.

İzmir İli, Selçuk İlçesi sınırları içindeki antik Efes kentinin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, kadar inmektedir. Son yıllarda yapılan araştırma ve kazılarda Efes çevresindeki höyükler (tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi'nde Tunç Çağları ve Hittitlere ait yerleşimler saptanmıştır. Hititler Döneminde kentin adı Apasas'tır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Hellenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli zamanlarını yaşayan Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000 kişilik nüfusa sahipti. Efes, Bizans Dönemi tekrar yer değiştirmiş ve ilk kez kurulduğu Selçuk'taki Ayasuluk Tepesi'ne gelmiştir.

Çeşme - Alaçatı nerede, yol tarifi için Tıklayınız

Erythrai Antik Kenti
Adeta bir açık hava müzesi olan antik kent Çeşme’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Antik kent içerisinde tiyatro, Kybele Kayalıkları, Athena Polias Tapınağı, Heroon ve Matrone Kilisesi yer alıyor.

Çeşme Kalesi
II. Bayezid döneminde inşa edilen kale 1509’da yapılmış. O günden bugüne sağlamlığından hiçbir şey kaybetmemiş olan kale çeşitli festivallere de ev sahipliği yapmaktadır. Bugün Çeşme Arkeoloji Müzesi olarak da ziyaretçilerini ağırlıyor.

Çeşme Ilıcaları
Denizi, kumu, plajı, güneşi ile öne çıksa da Çeşme aslında termal turizmde de oldukça iddialı. Her sene binlerce kişi ılıcalarda sağlık bulmak için Çeşme’ye akın ediyor.

Eşek Adası
Adanın adı bir zamanlar buraya bırakılan sahipsiz eşeklerin ada çoğalmasıyla verilmiş. Bu sevimli dostlarımızın yaşam alanı olmasından ötürü herhangi bir konaklama tesisi ve imkanının bulunmadığı Eşek Adası’na Çeşme’den kalkan günübirlik tekne turları ile ulaşım sağlanıyor. Eşek Adası özellikle dalış sporuna meraklı olanlar için bulunmaz bir cennet. Derinliği 60 metreye ulaşan bir yarık dalış sporu yapanlar tarafından oldukça ilgi çekiyor.

Germiyan Köyü
Gastronomiye ilgisi olanların mutlaka ziyaret etmesini önerdiğimiz bu köy Çeşme’ye 23 km uzaklığında yer alıyor. Türkmen yerleşimlerinden oluşan bu köyü özel kılan ise Slow Food hareketine dahil olmuş ülkemizdeki ilk ve şu an için tek köy olması. Yerel, organik ve doğal ürünleri yaşatmayı ve üretimini desteklemeyi amaçlayan Slow Food hareketine dahil olan köyde sadece burada yiyebileceğiniz birçok yiyeceği iştah ve keyifle tüketebilirsiniz.

Alaçatı

Binbir rengin ahenk içinde olduğu taş evleri, masalsı bir görünüme sahip olan yel değirmenleri ve daha birçok güzelliğiyle yaz tatilinin en unutulmaz noktasıdır.

Alaçatı’nın geçmişine baktığımızda Erythrai Antik Kenti’ne kadar dayansa da bugünkü atmosferi 1800’lere uzanıyor. Evlerin mimari özellikleri de dönemin birçok özelliğini yansıtıyor. 1800’lerde Alaçatı’da Rumlar yaşıyor ve bağcılık, şarapçılıkla uğraşırlarmış. Ana geçim kaynakları bağcılıkmış ve evlerin yapısı da buna göre oluşturulmuş. Renkli pencereleri, begonvillerle süslü kapıları, her birinin kendine has spesifik detaylarıyla Alaçatı evleri, bence Alaçatı’da mutlaka görülmesi gerekenlerden.

Alaçatı sokakları, Alaçatı’da gezilecek yerler arasında belki de en keyiflisi! Hatta bana sorarsanız en keyiflisi. Arnavut kaldırımlı dolambaçlı dar sokaklar, rengarenk kapılarıyla gözünüzü alacak geleneksel taş evler, dükkanlarından yeme içme mekanlarına Alaçatı esnafı ve duvarları sarmış begonviller… Alaçatı’nın neden bu kadar popüler olduğunu Alaçatı sokaklarını gezerken anlıyorsunuz.